Artımlı enkoderler

Artımlı enkoderler, hareket kontrol sistemlerinde en yaygın kullanılan sensörlerden biridir ve endüstriyel otomasyon, CNC makineleri, robotlar ve otomatik test sistemleri gibi alanlarda yaygın olarak kullanılır. Bu makalede, artımlı enkoderlerin tanımı, çalışma prensibi, sinyal çıkış özellikleri, performans göstergeleri, yapısal sınıflandırması, endüstri standartları, teknik karşılaştırmaları, yaygın bakım sorunları ve çözümleri ile seçim rehberi ayrıntılı olarak açıklanacaktır.


Artımlı Enkoder Nedir

Artımlı enkoder, mekanik hareketi periyodik darbe (pulse) sinyallerine dönüştüren bir sensördür. Her turda veya belirli bir açı/mesafe ilerlemesinde sabit sayıda elektriksel darbe üretir; bu darbeler bir sayaç ya da denetleyici tarafından sayılarak göreli pozisyon elde edilir.

Çıkışlar genellikle A ve B fazları (dönüş yönünü belirlemek için 90° elektriksel faz farkı) ile her turda bir kez üretilen Z (referans/indeks) darbesini içerir. Artımlı enkoder yalnızca göreli pozisyon sağlar; enerji kesildiğinde sayım kaybolur. Bu nedenle sistemler genellikle açılışta referanslama (homing) prosedürü uygular.


Artımlı Enkoderin Çalışma Prensibi

Optik artımlı enkoder

LED/VCSEL ışık kaynağı, üzerinde geçirgen/engel bölgeler bulunan kod diskini aydınlatır. Fotodiyot dizisi sinüs/kosinüs benzeri sinyaller üretir; bu sinyaller enterpolasyon ve şekillendirme sonrasında kare dalga A/B (ve varsa Z) olarak TTL/HTL/RS-422 seviyelerinde sürülür. Alternatif olarak 1 Vpp/11 µApp sinüs/kosinüs analog çıkıştan haricî enterpolatörle sayısallaştırma yapılabilir.

Manyetik artımlı enkoder

Çok kutuplu mıknatıs (halka/şerit) ile Hall/AMR/GMR/TMR sensörleri kullanılır. Sensör, N/S kutup geçişlerinden sinüs/kosinüs sinyalleri üretir; enterpolasyon ve şekillendirme sonrası kare dalga A/B/Z elde edilir.

Yön ve referans algılama

A ve B fazları arasındaki 90° faz farkının öncül/ardıl ilişkisi dönüş yönünü belirler. Z fazı her turda bir kez üretilir ve mekanik sıfıra hizalama için referans olarak kullanılır.


Artımlı Enkoderin Sinyal Çıkış Özellikleri

Özellik Açıklama
Çıkış sinyali tipi Kare dalga A/B (+Z) (TTL/HTL/RS-422); sinüs/kosinüs analog (1 Vpp, 11 µApp)
Voltaj seviyesi TTL (5 V), HTL (10–30 V), RS-422 diferansiyel
Sinyal frekansı Yüzlerce kHz’den birkaç MHz’e kadar (çözünürlük ve hıza bağlı)
Çözünürlük (PPR) Tipik 100–10 000 PPR; enterpolasyonla daha yüksek CPR mümkün
Faz farkı A/B fazları 90° ± (1–5)° (tipik)
İletim mesafesi RS-422 diferansiyel ile uygun kablolama/sonlandırma sayesinde ≈100 m+

Frekans ilişkisi (kestirim):
f_pulse = (RPM × PPR) / 60 , f_edges = f_pulse × edges_per_pulse (genellikle ×4 sayım)


Artımlı Enkoder ve Mutlak Enkoder Karşılaştırması

Performans Göstergesi Artımlı Enkoder Mutlak Enkoder
Pozisyon bilgisi Göreli; haricî sayaç gerekir Mutlak; enerji kesilse de korunur
Maliyet Düşük Daha yüksek
Sistem karmaşıklığı Referanslama ve sayaç yönetimi gerekir Haricî sayaç gerekmez; seri protokol ayarı gerekir
Güç kesildiğinde kurtarma Otomatik değil; referanslama gerekir Anında mevcut pozisyon okunur
Uygulama alanı Genel hız/pozisyon kontrolü Yüksek güvenilirlik ve izleme gerektiren sistemler

Artımlı Enkoderin Anahtar Performans Parametreleri


Artımlı Enkoderin Tipik Uygulama Alanları


İlgili Endüstri Standartları ve Yönetmelikler


Artımlı Enkoderin Bakımı ve Yaygın Problemleri Çözme

Rutin bakım

Yaygın arızalar ve çözümleri


Artımlı Enkoder Seçim Rehberi

  1. Uygulama gereksinimleri: Hareket tipi (döner/lineer), hedef çözünürlük ve hız aralığı.
  2. Çözünürlük–frekans uyumu: Denetleyicinin yüksek hızlı sayma bant genişliği ile uyumlu PPR/CPR seçin.
  3. Arayüz ve seviye: TTL/HTL/RS-422 veya 1 Vpp seçiminde denetleyici girişleriyle uyumu doğrulayın.
  4. Çevre koşulları: Sıcaklık, toz/nem, soğutucu/sıçrama—IP sınıfı ve malzeme uyumu.
  5. Mekanik arayüz: Mil çapı, montaj yöntemi, izin verilen radyal/aksiyel yük ve hizalama toleransları.

Artımlı enkoderin çalışma prensibini, çıkış özelliklerini, uygulama gereksinimlerini, standartları ve bakım yöntemlerini derinlemesine anlayarak, mühendisler sistem entegrasyonunda ve doğru cihaz seçiminde daha verimli olabilir; bu da ekipmanların güvenilirliğini ve performansını artırır.